top of page

Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün: İnşa tarihe kişinin kendi adını yazmasıdır!

  • Yazarın fotoğrafı: Tahakküm Haber
    Tahakküm Haber
  • 19 Haz
  • 3 dakikada okunur

Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün'ün konuşmacı olduğu "İhya ve İnşâ Arasında İmam Mâturidi'nin Mirasını Konumlandırma" başlıklı söyleşi 18.06.2025 tarihinde Türk Aydınları Vakfı'nda düzenlendi.

 

Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, söyleşide İmam Maturidi'yi merkeze alarak İslami ilimler içindeki çeşitli tartışmalara yollamalar yaparak, aklı ön plana alan dini yorumların önemini vurguladı.

 

Ebu Hanife ve İmam Maturidi'nin birlikte anılmasının daha güçlü bir gelenek ifadesi olduğunu belirten Düzgün, söyleşi boyunca düşün dünyasının iz düşümlerine de yer verdi.


Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün'ün konuşmacı olduğu "İhya ve İnşâ Arasında İmam Mâturidi'nin Mirasını Konumlandırma" başlıklı söyleşi 18.06.2025 tarihinde Türk Aydınları Vakfı'nda düzenlendi.     Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, söyleşide İmam Maturidi'yi merkeze alarak İslami ilimler içindeki çeşitli tartışmalara yollamalar yaparak, aklı ön plana alan dini yorumların önemini vurguladı.
Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün - İhya ve İnşâ Arasında İmam Mâturidi'nin Mirasını Konumlandırma - Türk Aydınları Vakfı

 

ree

Söyleşiden öne çıkan dize başları şöyle:

 

"Onur Bilge Kula'nın Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü olduğu dönemde, Bilimin ve Felsefenin Doğulu Öncüleri serisi kapsamında gelen bir davet üzerine Maturidi hakkında bir kitap çalışması istenildi. İmam Maturidi'nin Teʾvîlâtü'l-Kur’an adlı 17 cillik eserini, 2 arkadaşımla beraber taradık ve sayfa sayfa notlar aldık. Bu notlar üzerinden 18 bölümlük bir kitap kurgusu oluşturduk. 18 bölümün her biri için ilgili yazarlara ulaştık ve 'Mâtürîdî’nin Düşünce Dünyası' adlı kitap ortaya çıktı." Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları'ndan çıkan söz konusu kitabın şu anda yeni baskısı olmadığını belirten Prof. Dr. Düzgün İmam Maturidi ile ile ilgili diğer çalışmalardan da söz açtı.

 

Ehli Rey ekolü ve Ebu Hanife ile Maturidi'nin ilişkisini ele alan bölümde ise:

"Geçmişte yaşamış bir alim, bugün yeniden ele alınır mı ya da alınabilir mi? Kuzey İslamı Maturidilik - Ehli Rey - Akılcı biçimde ele alınabilir. Akılcılık yolunu açan ilk alim Ebu Hanife.

İmam Azam Ebu Hanife döneminde bir şehir ahalisi ayaklanıyor. Dönemin halifesi üstlerine yok etmek için ordu gönderiyor. Ahali af diliyor ve bir daha yaparsak canımız sana helaldir diyor. Af ediliyorlar. Bir süre sonra yine isyan ediyorlar. Halife tüm ulemayı topluyor ve 'helal midir?' diye soruyor. İmam Azam dışında tüm ulema helal olduğuna görüş getiriyor. Azam'ın helal olmadığına dair görüşüne misal olarak 'intihar edemeyen birinin canını sana helal etmesi, canını alabileceğini gösterir mi?' veriyor. İmam Azam döneminde şöhreti o kadar yayılmış ki bir görüşün ona ait olduğu öğrenildiğinde, görüşün ne olduğuna bakılmaksızın reddediliyor. Nasıl akıl alır değil mi?..

 

İmam Azam, itikadi ve fıkhi yönleri güçlü bir alim. O yüzden Maturidiliği - Ebu Hanife ile birlikte ele almak, vurgulamak daha güçlü bir gelenek ifadesi oluyor..."

 

İslam içi yorum ayrılıklarının nedenlerine değinilen bölümde:

"İmam Şafi, ayrı bir metodoloji geliştirmiş. Çünkü Arap... Benim entelektüel milliyetçilik adlı bir yazım var. Atalarınızdan, çevrenizden aldığınız mirasının düşüncelerinizi etkilemesi çok normal değil mi? İnsanların ayrı düşünmelerinin olanağın ötesinde zorunlu olduğuna odaklanıyor..."

 

"Biz daha iyisini ortaya koymak için varız. Benim felsefem de bu, çoğulculuk. Düşünceler vize sormaz..."

 

“Dinde aklın kullanması denildiğinde, ilk sorulan şey aklı kullanmakla ilgili. Oysa İslam içi tartışmaların ana noktası aklın anlamak için kullanılması değil aklın hüküm koyup koyamayacağı ile ilgiili. İmam Maturidi, aklın hüküm koyabileceğini söylüyor. Peki aklın hükmüne uyulması, ayetin hükmüne uyulması zorunluluğu kadar zorunlu mudur?

 

Aklın söylediği şey, ahlakın söylediği şeydir; aklın ve ahlakın söylediği şey ise dindir. Şeriat ile din arasında keskin bir ayrım yapıyor, Maturidi... İslam dininin sınırları aklın sınırları içinde tutulmuştur.”

 

 

“Türk din alimleri yazdıkları eserlere "tefsir" değil "tevdil" demiştir. Yani yorum...”

 

“Baştaki soru ve bugün Maturidi’yi konuşmak ihya mıdır inşa mıdır?

İhya yeniden diriltmedir ve olanaksızdır. İnşa ise zamanın ruhuyla, tarihe kişinin kendi adını yazmasıdır. (Tekillik/Singularite -> Haniflik). İnşa sorumluluğumuz, farkındalığımız.”

 

“Maturidi'yi anmak ne işe yarar derseniz? Bizi bir araya getirir, yararlı işler yapmamıza aracı olur en başta... İmam Maturidi sivil bir alimdi, vezirlerle hükümdarla siyasetle zerre ilişkisi yoktu... Bu yönüyle de çok önemli bir alimdir...”


Kapak Görseli Kaynak: dibaca.net

bottom of page