SIRRI SÜREYYA ÖNDER’İN CENAZE TÖRENİ…

ABD emperyalizminin kara gücü PKK'nın ve "yasal" (!) uzantılarının "müzakereci" temsilcisi, "barış ardına gizlenen medyatik ad" Sırrı Süreyya Önder'den "aydın" da "entelektüel" de "iyi siyasetçi" de çıkmaz. Hele hele "Anadolu ve Türkmen geleneğin büyük bir evladı" hiç mi hiç çıkmaz! Boşuna uğraşmayın!

Kimsenin ölümüne sevinmem, sevinenden de hoşlanmam. Ve fakat Sırrı Süreyya Önder'in ardından topluca girişilen parlatma çabasına da sessiz kalmam!

Cumhuriyet'in hayrını görmeyen ama TBMM Meclis Başkanvekilliği yapabilen Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinde bağımsızlığımızın ve Cumhuriyet'imizin simgesi Türk bayrağının tabutuna sarılması da protokol gereğidir denilerek geçiştirilemez!

Açıkça sorulmalıdır: Sırrı Süreyya Önder'in cenaze törenine katılanlar Türk bayrağına karşı hangi duyguları beslenmekte, hangi düşünceleri taşımaktadır? Karanfillerin donattığı tabutun ardından İstanbul sokaklarında attıkları sloganlarla neyi amaçlamaktadırlar?

Ve yine sorulmalıdır: 2. Çözülme Süreci'nde masaya oturan taraflar hangi sözler karşılığında hangi tavizleri vermiştir? Büyük üzüntü yaşayanların üzüntülerinin nedeni nedir?

İnsanlığın büyük özlemi barışa ve kardeşliğe, kanlı ellerle acılardan beslenenlerin dilleriyle ulaşılamaz! Bu gerçeği unutanlar şimdilerde her aracılıkla terörist başının mektuplarının okutulması modasına kapılıyorlar... Emperyalizmin vahşetine sırt dayayanların palavralarını kamuoyuna "saygınmış" gibi sunma yanlışına düşüyorlar...

Siyasi aktörlere takılmam, yineliyorum ölüm gibi büyük bir acı üzerinden konuların çarptırılmasını kabul etmem. Tam da bu yüzden yaşamını yitiren kişilerin şahsında yapılanları ince eler, sık dokurum. Duyguların en yoğun olduğu anlarda toplum yönlendirilmeye, normalde kabul etmeyeceği şeyleri kabullenmeye açık duruma gelir. Bakın şimdi o ayrıntıya!

Sırrı Süreyya Önder'in "babam" dediği terörist başı Öcalan, taziye mektubunda Sırrı Süreyya için "Anadolu ve Türkmen geleneği büyük bir evladını yitirdi" ifadelerini kullanıyor. Neymiş Sırrı Süreyya Önder, Anadolu geleneğinin yani Yunus Emrelerin, Hacı Bektaşı Velilerin; Türkmen geleneğinin yani Şeyh Edebalilerin, Köroğluların, Dadaloğluların evladı imiş! Yani barışın (!) "Türk" tarafı aramızdan ayrılmış! Hadi oradan, hadi oradan! Şimdi bu ifadelerin de geçtiği mektup, tüm Türkiye'ye "iyi bir şeymiş gibi" servis ediliyor, düzenin siyasi aktörleri de "taziye" mesajı yayınlama yarışına girişiyor... Cenaze namazında siyasi aktörlerin "omuz omuza" saf tuttuğu görüntü, barış portresi olarak sunuluyor...

*

[Zorunlu Parantez:

Halkımızın değerlerini, geleneğini, kültürünü gündelik siyasi çıkarlarınıza alet edebileceğinizi düşünüyorsanız, büyük yanılgı içerisindesiniz. Unutmayın sel gider, kum kalır!

Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür. Nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti'nin "demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti" olmasına karşıysanız temelindeki kültüre de karşısınız, biliyoruz!]

*

Sırrı Süreyya'nın cenaze töreni -2. Çözülme Süreci rüzgârıyla da- Türkiye Cumhuriyeti'ne ve kurucu değerlerine karşı bir gösteriye dönüşüyor!.. Yeni siyasi hamleler için cenaze töreni sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e düzenlenen kışkırtıcı alçak saldırı ile de Türkiye'nin götürülmek istendiği belirsizlik ortamına taban oluşturuluyor...

Kimi şahıslarda cisimleştirilmeye çalışılan bölücü ve gerici düşünceler ve kirli istekler, puslu havada topluma sunuluyor. Sanılıyor ki halkımız kirli algı oyunlarıyla, satır aralarına yerleştirilen tümcelerle kandırılabilir, susturulabilir, halkımızın "bazı şeyleri" kabullenmesi sağlanabilir... Büyük yanılgı!

19 Mart ile başlayan toplumun meşru, haklı, hukuki tepkisi karşısında yaşanan her olayda, Türkiye'nin götürülmek istendiği yerin ipuçları yer aldı, alıyor, alacak... 2. Çözülme Süreci'nin işlediğinin kanıtı olan Sırrı Süreyya Önder'in cenaze törenini de böyle değerlendirmek gerek...

Şimdi, tüm bunlarla beraber Sırrı Süreyya Önder'in vakti zamanında kamuoyuna sunduğu görüşlerini yine anımsamak gerek...

Arda ÇELİK

Ankara

05.05.2025 - başlarken