Neyzen Sahaf ile Röportaj: "Nefes alma, kitap al!"
- Arda ÇELİK
- 16 Kas 2022
- 3 dakikada okunur

-Merhaba Kemal Bolat, nasılsınız?
+Merhaba, iyi olma çabası. Mücadeleye devam.
-Sizi kısaca tanıyabilir miyiz, Kemal Bey?
+Ben Kemal, Bey değil ama… Kitapçıyım, adım sahaf ama sahaf değilim, ikinci elciyim. İkinci el kitap satıyorum, aynı zamanda yaşamaya çalışan, insan olmaya çalışan bir varlığım işte. Dünya’daki zamanımı doldurmaya çalışıyorum. Bunu da iyi hâle getirmeye çalışarak ama bu biraz mümkün olmuyor. Yaşam mücadelesi farklı bir alana kaymış.
-Peki Kemal, bu zamanı nasıl dolduruyorsun? İkinci el kitapçı olarak hem okuyorsun hem yazıyorsun diye duyduk…
+Açıkçası, son zamanlarda pek okuduğum söylenemez. Tabi ki bir kitapçı olarak, bir kitap satıcısı olarak söylenen şey kitap okurlarına ayıp kaçacak ama… yaşam mücadelesi insanın halet-i ruhiyesini farklı bir yöne evirdiği için kitap okuyacak halet-i ruhiye kalmıyor bu dönem… Yaşam mücadelesi peşinde oluyorsun, insan ilişkilerin geldiği noktada yaşanan moral bozukluğu sorunu oluyor. Kitaba kendini veremiyorsun… Ama zaman zaman okuduğum, okumayı bırakmamak için şiir vesaire, devam ediyorum. Ama ciddi bir okuma yaptığım söylenemez. Yazma kısmına gelince de harıl harıl yazdığım bir şey yok. Sürekli yazma eylemi içinde değilim. Hatta 6 ayda bir oturup düzeltme yaptığım oluyor. Bunu çok öne çıkarmak ne kadar doğru? Kitapçıyım, kitap satıyorum... Birkaç çalışmam oldu, yıllarca küsmüşlüğün üstüne. Geçmiş çalışmaları toparlayarak kitap hâline getirdik. Şu an 4’üncü 5’inci kitap hazırlanıyor.

-Bugün kitapçı olmak, ikinci el kitap satmak nasıl bir durum, sorunları neler?
+Zevkli bir iş. Kültürle iç içesin. Kültüre hizmet ediyorsun. Tabi kitapçı olmak, kitapçı olmak… Ders kitabı, test kitabı vesaire satmak da kitapçılıktır. Daha çok ticaridir… Ama ikinci el kültür kitapları üzerine ise yaptığın iş, bizimkisi gibi, bunun heyecan verici yanı sürekli kitap okurları ile iç içe olman. Yeni insanlar tanıman, yeni fikirler tanıman, hâlâ seni şaşırtabilecek bilgi akışını görmen, renkli renkli insanlarla karşı karşıya gelmen... Böyle şeyler heyecan verici. Bir de kültüre hizmet ediyorsun, kitap okuruna hizmet ediyorsun. Bu da heyecan veriyor. Şimdiki aşamada aynı heyecanı sürdürebiliyor musunuz dersen? Bunun çabası içerisindeyim… Hayat mücadelesinin, insan ilişkilerinin, toplumsal yapının geldiği nokta açısından baktığında; ben ayakta durmak zorundayım. Tabi ki insanlara çok ucuz kitap satayım, dağıtayım ama olmuyor… Sistem o noktada bana acımıyor. Kapıma kilidi vurabiliyor, elektriğimi kesebiliyor, bankalarla boğuşabiliyorum. Ee kişisel yaşamımız da var. Doğal olarak da ticari boyutunu yabana atamıyoruz, eski gibi değil çünkü…

-Neyzen Sahaf ne kadar yıldır bu işin içerisindesin?
+Kitaplarla 15-16 yaşımdan beri haşır neşirim. Ama ticari olarak, dükkan olarak 10 sene oldu. Onun öncesi de 8-10 sene sokaklarda kitap sattım. Orijinal, ikinci el… Sokaktan gelmeyim, kitap konusunda.
Demin sorduğun soruya gelecek olursam. Şu anda buraya gelenleri ikiye ayırıyorum. Kitap okuru, kitap müşterisi. Eskiden buraya gelip kitap karıştıran, edebiyattan anlayan, felsefeden anlayan, tarihten felsefeden anlayan, zevkle karıştırarak kitabını seçen okur kitlesi azaldı. Tabi bunun birçok sebebi var. Büyük yayınevlerinin çoğalması, her ilçede kitapçıların açılması. Akarı kokarı yok deyip herkesin kitapçılığa yönelmesi, sıkıntılı duruma getirdi. Eskiden herkes bu işe yönelmiyordu çünkü kitaptan anlaması gerekiyordu, edebiyattan anlaması gerekiyordu. Müşteri ile kitaptan konuşabilmesi gerekiyordu kitapçının. O yüzden de herkes kitapçılık yapmaya kalkmıyordu. Ama şimdi internet çağı. Adam bakıyor kitaba, “oo bu para yapıyormuş” diyip sadece internete yükleyip müşteri ile yüz yüze gelmeden satış yapabiliyor. Kitapçılık açısından bu çoğaldı. Kitap okuru açısından ise, toplumsal yapının geldiği aşama, niteliğin düşmesi, eğitimde niteliğin düşmesi, toplumda niteliğin düşmesi, kitaba ve kitap okumaya da yansıması var. Kitap okuru da kitapçı da değişti…
Arda ÇELİK
Ankara
16.11.2022